Ana Sayfa   » FACİALAR    » Güney Azerbaycan`da yapılan katliamlar   

Güney Azerbaycan`da yapılan katliamlar

  


Faktlara göre tesbit edilir ki, Güney Azerbaycan`da yapılmış ermeni-aysor vahşilikleri ermenilerin müslümanlara yönelik yürütdükleri katliam politikasının bir bölümüdür.
Birinci Cihan savaşı İran`dakı dengesizliği daha da arttırdı. Anatanta Birliği`ne dahil olan İngiltere ile Rusya`nın ve Almanya ile Türkiye`nin İran hakkında özel planları mevcut idi. ABD de  İran`da otoritesini artırmağa çalışır ve bu amacla İran`a gönderdiği Amerikalı misionerlerin faaliyetinden geniş çapta yararlanırdı. Savaş döneminde adı zikr edilen devletlerin hepsi kendi yararına Güney Azerbaycan`ın batı bölgelerinde kürtler, aysorlar ve ermeniler arasında milli ulusal zeminde çatışma ve katliamlar yaptılar.
I Cihan savaşının Güney Azerbaycan`da yaratdığı karmaşık ortamdan ve karışıklıktan yararlanan ermeni silahlı çeteleri aysorlarla birlikde Hoy, Salmas, Soyukbulak ve bu şehirlerin yakın köylerine baskın yaparak Pazar ve evleri yakmağa , masum ve silahsız azerbaycan türklerini büyükten küçüye belirlenmeyen vahşilikle öldürmeye başladılar. Böyle katliamlar Urmiya`da daha da vahşi şekilde uygulandı. Yalnız türk ordusunun bu bölgeye girmesi buradakı köylerin Urmiya ve b. şehirlerin ahalisinin toplu şekilde katliamının karşısını aldı. Ama türk ordusu bu topraklardan gittikden sonra Güney Azerbaycan`ın Türkiye ve İrak`la komşu bölgelerinde ermeniler, aysorlar ve kürtler azerileri yeniden katliama başalmışlar. Bu katliamlar bolşevik hükümeti tarafından rus ordularının fazla dağınık şekilde 1918 senesinin başlarında İran`dan çıkarıldığı zaman daha trajik şekil aldı. Belli ki, I Cihan savaşının katılımcısı olan büyük devletler Doğu ülkelerini yeniden nüfuz dairelerine parçalamak meselesinde vahşi ermeni haydutlarını istedikleri gibi kullanıyolardı.

Rus ordusu Güney Azerbaycan`dan gitdikden sonra ingilizler bu arazilere kendi özel ordularını gönderdi. 1918 yılının baharına kadar onlar Zencan, Miyane, Hoy ve Urmiya`nı işgal etdiler. Aynı zamanda Güney Azerbaycan`ın kuzey batısında bu devletlerin tahriki ile aysorlar, kürtler ve ermeniler azerilere karşı gerçek anlamda katliam uyguladılar. Yalnız Urmiya bölgesinde ermeniler 150 bin, Hoy bölgesinde 50 bin Azerbaycan ahalisini öldürmüşler. Türkiye arazisinin Doğu Anadolu bölgesinde ise 200 min azeri türkü öldürülmüş. Böylelikle, Rusya arazisine ait olmayan Yakın Doğu bölgesinde 400 min azeri türkü ermeniler tarafindan vahşice katledilmiş. 
Azerbaycan Demokrat Partisi Şeyh Muhammet Hiyabani`nin başkanlığı ile bu katliamların karşısını alması için felaket arazilerine Şerefhan Salman Urmiya ve b. bölgelere silahlı çeteler gönderdi. Bu güçler katliamın karşısının alınmasında başarılı oldular. 
I  Cihan savaşı birçok ülkeler gibi İran`a, Güney Azerbaycan`a da büyük katliamlar, pahalık, kıtlık, açlık ve b. gibi mutsuzluklar getirdi. Savaş Güney Azerbaycan`ın ekonomik hayatını yıkıma uğradı. O trajik günlerin canlı tanıklarından olan Ali Dehganinin “Zerdüşt Peygamberin yurdu Urmiya” farsca, Muhammet Temeddun`in “Urmiya tarihi” eserlerinde azerilere karşı ermenilerin etdikleri katliamın acı sonuclarından konuşulur.
Fars şovenizmi dahi propagandacı gibi tanınan Seyid Ahmet Kesrevi de “On sekiz yıllık Azerbaycan tarihi” eserinde Azerbaycan halkına yönelik yapılmış bu katliam politikasından konuşmadan geçemedi. 
E.Kesrevi`nin kitabında Van gölü etrafı aysorlar Türkiye kürtlerine yenik düşüp Güney Azerbaycan arazisine sığındı. Yerel cemaatın “cilo” isimlendirdiyi 25 bin aysoriyalı rusların hıristiyan pişmanlığı ile Azerbaycan arazisinde yerleştirildi. Onlar birçok durumlarda yerel ahalinin mal varlığını zolra elinden alır, karşı çıkanları  öldürüyolardı. Bu işde ermeniler daha aktif röl yapıyolardı, çaresiz ve silahsız azerileri öldürürdüler. 
Azerilerin katliamını gözleri ile görmüş Motemed-Elvözera kendi yazılarında böyle bilgi verirdi: “ Sabaha kadar silah sesleri hiç susmadı. Sabah olunca hükümet evine gitdim. Raporlardan belli oldu ki, gece dehşetli facialar baş vermiştir. Çiliolarla ermeniler baskın yapıb tahmini 500 evi ateşe vermişler, Azeri ahalisini öldürmüşler. Katliam sabahı gün de devam etmişti. Bu gün katliamda 10 bine yakın günahsız azeri kadın ve çocuk öldürüldü”. O günlerin kanlı kronikasını tanımlayan salname gibi Eli Dehkani`nin “Zerdüşt yurdu Urmiya” eserinde son çarşamba günü azerilerin başına getirilen facialar hakta yazılardan: “Amerikanın Urmiya`dakı konsolosu Mister Şedin hiylesi ile terkisilah olunmuş azerilerle konuşmadan sonra urmiyalılar kandırıldıklarını anladılar. Bu günü Güneş yılı 1226, İsfend ayının 26 sı ahir çarşamba (17 mart 1918) Urmiya şehrinde ermeni taşnakları ve çiloların 10 min insanın öldürülmesini görmüştüm.”
Azerilere yönelik katliamı gerçekleştiren ermeniler yalnız aysorlardı değil, yerel silahlı kürtleri de kullanmak amaclı gizli anlaşmalar yapıyolardı. Bu işde hiyle işledip aysor lideri Marşimon`u öne süren ermeniler onun kürt lideri Simetko ile görüşünü ayarlayırlar. Görüş zamanı anlaşamadıkları için Simetko Marşimon`u öldürür ve ermenilerin bu kurnaz teklifine karşı çıkmıştır. Marşimon`un ölümünden sonra yönetime ermeni Ağa Petros başkanlık yapmıştır. E. Kesrevi yazıyor ki, Ağa Petros`un başkanlığında yapılan kanlı katliam zamanı Salmas`da bir tek köy bile kalmadı. Çaresiz kalan halk öldürülür, gücü yetenler göç ediyolardı. Urmiya`da insan öldürülmesin. Urmi, Salmas, Hoy şehirleri ve bu şehirler arasında olan köylerde Azeri türklerinin katliamının devam etdiyi bir vakit Osmanlı ordusu onların yardımına yetişti ve azerileri belki de yok olma tehlikesinden kurtardı. Osmanlı ordusu 1918 temmus ayında Hoy şehrine yetişti. Ordu oradan Salmas`a doğru hareket edib ermeni aysor örgütlerine hamle yaptı. Petros bu savaşa Urmiya`dan tophana getirmişti. Bir kaç günlük savaştan sonra ermeni ordusu dağıtıltı, onlar ailelerini bırakıp koşdular. 
Bu yıl Büyük Ermenistan yaratmak düşüncesinde olan taşnak partinin lideri Andronik Hoy şehrini tutmak ve ermeni aysor ordularına birleşmek için 8000 insanla Culfa yolunda Hoy şehrine taraf hareket etti. Ermeniler anlaşmışlardı ki, Hoy şehrini tutub, onun ahalisini öldürdükten sonra on bin ermeni ailesini burada yerleştirmekle Azerbaycan`ın bu kısmını Ermenistan`a birleştirsinler. 
Osmanlı ordusu Salmasa tarafından Hoy`a girdi. Bunu duyan Hoy ahalisi sevinerek dayanışmanı daha da güçlendirdi. Osmanlı ordusu topları dağlarda kurdu, ermenilere ateş etti. Ermeniler kazanmak ümitlerini kayb edip koştular.”
Fakat bu yenilgi de azerilerin katliamına son koymadı. Ermeni yeni planlar çizir, müdafa halkası zayıf olan şehirlere lokal hamleler edip, yeni facialar yapıyolardı. Düşmanlar kendi kötü planlarında rusların Urmiya nehrindeki askeri gemisini kullanmayı bile düşünüyolardı. O gemi 180 kişilik ermeni-aysor askerinin komutunda idi. Amac bu gemide toplar yerleştirip Şerefhan limanına çıkmak, limandakı gemileri kumutuna alıp yeni operasyona başalamk idi. Bu niyete ulaşmak için onlar hertürlü suç işliyor, sakin ahaliyi, din ülemalarını bile katlediyolardı. Ermeni-aysorların saklı niyetlerini açık eden Ağa Mirmuhammet Pişnamaz Halhali`nin katli ermeni vahşiliyinin en iyi örneğidir. 
Ahmet Kesrevi: “Ermeniler Urmiya`dan kaçdığı zaman yollarda, köylerde görülmemiş vahşilikler yapıyolardı. Onlar Osmanlı ordusunun yaklaştığını hiss ederek şehri terk ettiler. Bu korkunç olaylarda ermeniler ve aysorlar 10 binden fazla Azeriyi katlettiler. Çaresiz halk altı ay zulüm ve işkencelerden sonra ermeni ve aysorların kaçdığına sevindi”.   



Okundu: 7572